İyi Bir Blog Dersleri: Sidebarların Etkin Kullanımı
Blogların en belirgin özelliği, aşağı doğru uzayıp gitmeleri ve yanlarda yer alan daha dar olan sütunlardan oluşmaları. Bir blogu web sitesinden ayıran başlıca görsel fark budur. Bloglarda anasayfada görünen yazı sayısı sizin ayarlamanıza bağlı olarak değişir ancak anasayfada da olsa tekil yazı görüntülendiğinde de sidebarlar daima oradadır. Dolayısıyla özellikle arama motorlarından belli bir yazıya gelen ziyaretçiler, anasayfanızı görmeden blogunuzun içine dalmış olurlar. Bu açıdan baktığınızda sidebarlar çok önemli bir yere sahipler çünkü her zaman görünüyorlar.Bu yüzden sidebarların görünüm ve yerleşimleri en az blogun diğer bölümleri kadar, belki de daha fazla dikkat istiyor. Eğer bir süredir yazan bir blogger iseniz blogunuz artık yüzde yüz sizin malınız değildir. Blogunuzu düzenlerken sizi takip eden kişileri de düşünmeniz gerekir. Benim keyfim benim zevkim diyerek dayayıp döşeyebilirsiniz, buna birşey diyemem ama en azından gadgetleri ziyaretçi dostu düzenleyebilirsiniz.
Benim bir sidebar için olmazsa olmaz gadgetlerim şöyle: Sosyal ikonlara linkler, hakkımda, mail adresi, arşiv, izleyiciler gadgeti (wp de yok yerine facebook fanları gelebilir), etiketler (ve kategoriler). Bunlar bir blogun olmazsa olmazlarıdır. Popüler yazılar da faydalıdır ama diğerleri keyfe kalmış.
Arşiv ve etiketler kısmına biraz değineyim.
Yazılarımızı yazarken altına, konuyla ilgili kelimeleri etiket olarak yazıyoruz. Bu etiketler arama motorlarında blogunuzun bulunmasına katkı yapıyor. Etiketlerin sayısı maksimum 200 karakter olmalı, blogger bu sınırı getiriyor. Wordpress için emin değilim sınırlamadan. Ancak etiketler yazınızın altında görünebileceği gibi sidebarda etiketler gadgetinde de gözükecektir. Eğer çok etiket kullanmayı seven biriyseniz, sidebarda tüm etiketlerin görünmesi durumunda upuzun bir blogunuz olabilir bu yüzden.
Ancak blogger sidebarda görüntülemek istediğin etiketleri sınırlandırma hakkı veriyor. Eğer sınırlı görüntüleme seçeneği seçecekseniz, yazı altındaki etiketler muhafaza edilmeli. Çünkü bir ziyaretçi etikete tıklayarak o konuyla ilgili yazılmış diğer yazıları da okumak isteyebilir. E sidebarda hepsini göremiyorsa bunu sağlamanın yolu yazıların altındaki etiketler olacak.
Arşiv gadgeti ise, benim yeni bir blog ile tanıştığımda ilk baktığım gadgettir. Tarih belirttiği için ne zamandan beri yazdığını öğrenirim ve genelde ilk yazıları merak ederim. Arşiv gadgeti yoksa geriye gidip ilk yazıyı bulmak imkansızdır. Bazen bir blogu baştan sona inceleyeceksem, arşivden aylara tıklayarak o ayın tüm yazılarını görüntüler, eskiden yeniye doğru okurum. Benim işimi çok kolaylaştırdığı için, arşiv eklenmemiş bir blog beni çok rahatsız eder, elimi kolumu bağlamışlar gibi hissederim.
Özetleyecek olursam, sidebarlar blogun damarları gibidir. Yazıları hücre olarak düşünürsek, onları birbirine bağlar, ağı kurar. Blogunuza gelmiş bir ziyaretçinin bu ağın içinde kolayca dolaşabilmesi sidebarları doğru kullanmanız ile mümkün olacaktır.